
Herkese selam! Bir şey dicem podcast’e hoşgeldiniz!
Ben Eda.
Yıllar önce sıcak bir temmuz akşamı, bilinmeyen bir amaç uğruna bu evrende var oldum. Küçük bir şehirde, büyük hayallerle büyüdüm. İlkokul ve ortaokul hayatımı sınıfın uslu ve başarılı öğrencisi olarak tamamlayıp liselere geçiş sınavında Galatasaray Lisesini kazandım. Okul yaşadığımız yere bin kilometre uzaklıkta olduğu ve ben 30 kilo olduğum için babam gitmemi istemedi. Yıllar sonra 375 gr bir kedi sahiplendiğimde babama hak verdim. Lise hayatım bir benzeri olmayan, yeni yapılandırılmış, bütün öğrencilerin Türk olduğu uluslar arası bir okulda geçti. Burada doğunun ve batının ahlaksızlığını sentezleyip kendime özgü bir ahlaksızlık edindim. Küçük bir şehrin küçük bir tıp fakültesinden mezun olup, tıp hekimi oldum. Mecburiyetten iki yıla yakın aktif savaşılmayan bir askeri birliğin pek uğranılmayan bir revirinde doktorluk yaptım. O yıllarda yoga yapmaya başlayınca doğu ve batı tıbbını sentezleyip, kendime ait bir iyileşememe yöntemi edindim. Yaşadığım şehri, arkadaşlarımı, alışkanlıklarımı ve hatta mesleğimi bırakıp kendime yeni bir hayat kurdum. Şimdi gelişmekte olan bir ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde sinir bilim alanında doktora yapıyorum. Bilimle, yalancıktan bilimle, sanatla ve dikkatimi çeken her şeyle ilgileniyorum. Hiçbir tanımla kendimi sıkıştırmak istemediğim için, kendimi tanımlaması için kendime bile izin vermiyorum.
Bu podcast’te yaşadıklarımı anlatıyor, kimi zaman derin bir sessizlikte kayboluyor, kimi zaman hem kendimi hem sizi güldürüyorum. Düşüncelerimi sorguluyor, geçmişin tozlu raflarından sahneler indiriyor, geleceğe küçük notlar bırakıyorum. Uzun yolculuklarda yan koltukta oturuyor, yürüyüşlerinize adım uyduruyor, uykusuz gecelerinize arkadaş oluyorum.
Eğer dinlemek isterseniz, ben bir şey dicem!