
İlişkiler gerçekten karşımızdakiyle mi ilgili, yoksa bizim bilincimizle mi?
Neden en çok ilişkilerde tetikleniyor, en çok burada büyüyoruz?
Birini yüceltmekle hayal kırıklığına uğramak arasında nasıl bir bağ var?
Bağ kuruyor muyuz, yoksa fark etmeden tutunuyor muyuz?
Bu bölümde ilişkileri romantik kalıpların ötesinde, bilincin en net yansıdığı alan olarak ele alıyoruz.
Tetiklendiğimiz her duyguya, girdiğimiz her beklentiye ve idealize ettiğimiz her role yakından bakıyoruz.
Gerçek sevginin ihtiyaçtan değil, netlikten ve özgürlükten doğduğunu konuşuyoruz.
Kendimizi kaybetmeden nasıl yakın olabileceğimizi sorguluyoruz.
Eğer ilişkilerinde benzer döngüler tekrar ediyorsa, bu bölüm sana güçlü sorular bırakacak.