Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Society & Culture
Business
Sports
TV & Film
Technology
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts116/v4/8e/73/ab/8e73abda-8842-bfb3-043b-a2957b4fa0ea/mza_18285147621121448701.jpg/600x600bb.jpg
Derinlere Çıkmak
Salih Furkan
75 episodes
4 days ago
Hannah Arendt, 1958 yılında "İnsanlık Durumu"nu yazdı. Başına insanı koyan eserler özellikle iki dünya savaşıyle beraber artmıştır. Bu bitmekte ve kaybetmekte olan insanın durumudur. Arendt'in eseri "Vita Activa" kavramı ile açılır. Bir şekilde modern insan için üç önemli eylemin kavrama dökülmüş hali: emek, iş ve eylem. Şimdi biz insanlığın bu üç kavramda yeterince haddini aştığını söylüyoruz. Başa dönmeyi öneriyoruz. Derin düşünmeye, Vita contemplativaya.
Show more...
Philosophy
Society & Culture
RSS
All content for Derinlere Çıkmak is the property of Salih Furkan and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Hannah Arendt, 1958 yılında "İnsanlık Durumu"nu yazdı. Başına insanı koyan eserler özellikle iki dünya savaşıyle beraber artmıştır. Bu bitmekte ve kaybetmekte olan insanın durumudur. Arendt'in eseri "Vita Activa" kavramı ile açılır. Bir şekilde modern insan için üç önemli eylemin kavrama dökülmüş hali: emek, iş ve eylem. Şimdi biz insanlığın bu üç kavramda yeterince haddini aştığını söylüyoruz. Başa dönmeyi öneriyoruz. Derin düşünmeye, Vita contemplativaya.
Show more...
Philosophy
Society & Culture
https://d3t3ozftmdmh3i.cloudfront.net/staging/podcast_uploaded_episode/13520200/13520200-1695415088388-366a9c50c0f85.jpg
Spinoza'da "Affection" Kavramı
Derinlere Çıkmak
7 minutes 18 seconds
2 years ago
Spinoza'da "Affection" Kavramı


Etika, Ortaçağ geleneğine göre yazılsa da anlaşılır bir kitaptır. Böyle şeylere yaklaşırken korkularımızı yenmeliyiz. Yine de çetrefilli bir kavramla karşı karşıyayız. Affect duygu olarak çevrilebilir, Latince kalıbıyla affectio duygulanış olarak karşılanıyor; Hilmi Ziya affection kavramına duygulanım demiş. Bunların aslında çok önemi yok. Eksik gibi tüm bu karşılamalar. Önemli olan bu kavramı tefekkür etmek. Kavramı bir şeyin üzerindeki her türlü tesir, etki alanı oluşturma hatta izler olarak karşılayabiliriz. Buna bir tanım getirmek çok güç. Üzerine düşünebiliriz ama. Çünkü Spinoza’da hayat, akış içerisinde üzerimizde etkisi olan ya da bize çarpan sayısız şeylerin etkisinin toplamıdır. Tüm bu etkiye affection diyoruz. Hala tanımın eksik olduğunu unutmayalım. Çünkü hayatımız tüm etkileri tanımlayacak çapın çok ötesindedir.  Kısacası kelimenin karşılığını, duygulanış ya da duygulanım ne kadar kaldırabiliyor bu şüpheli. Zira burada karşılaşmalarımızın üzerimizde bıraktığı etkiden söz ediyoruz. Bu, her an akış içinde olan bir şey. Buradaki net olmayış şu: Spinoza için beden ve ruh ayrımı tartışmalı bir mesele. Can, beden, ruh gibi kavramları bir kenara koyarak affectionu şöyle anlamaya çalışalım: bütün veçheleriyle bir etki altındayız. Spinoza için metafiziksel olan ile cismani olanın farkı yok. Zaten özü tözden ayıramıyoruz onda.

Derinlere Çıkmak
Hannah Arendt, 1958 yılında "İnsanlık Durumu"nu yazdı. Başına insanı koyan eserler özellikle iki dünya savaşıyle beraber artmıştır. Bu bitmekte ve kaybetmekte olan insanın durumudur. Arendt'in eseri "Vita Activa" kavramı ile açılır. Bir şekilde modern insan için üç önemli eylemin kavrama dökülmüş hali: emek, iş ve eylem. Şimdi biz insanlığın bu üç kavramda yeterince haddini aştığını söylüyoruz. Başa dönmeyi öneriyoruz. Derin düşünmeye, Vita contemplativaya.