
Bölüm, Antakya yakınlarındaki Hıdırbey Köyü'nde bulunan ve Hz. Musa ile ilişkilendirilen Musa Ağacı'nı ele almaktadır. Bu kutsal ağacın, susuz kalan Hz. Musa'nın asasını toprağa saplamasıyla bir su kaynağının fışkırdığı ve asanın ağaca dönüştüğü efsanesini aktarır. Kaynak, ağacın farklı inançlardan insanları bir araya getiren bir dilek ve dua noktası olduğunu vurgular. Ayrıca, köyün sakin atmosferi, misafirperver halkı ve yerel lezzetleriyle de ziyaretçilere huzurlu bir deneyim sunduğu belirtilir. Metin, Musa Ağacı'nın sadece bir bitki değil, aynı zamanda yaşayan bir sembol ve halkın hafızasında önemli bir yer tutan manevi bir değer olduğunu vurgulayarak son bulur.