
Selam sıfırcılar :)
Birkaç hafta önce konuştuğumuz konuydu çocuğun tonaj sınırı. Kestik biçtik çıkardık derken ancak hazırlayabildik bu söyleşiyi yayına.
Dinleyince neler bulacaksınız içinde, başlıklar halinde yazayım. ("Sürprizlere açığım"cılar ignore'a tıklasın:)
SPOILER
* Çocukla kamyon arasındaki farklar neler? (Şaka yaa böyle başlık mı olur:)
* Çocuğun belli bir kapasitesi var mı? Bu kapasite neye göre değişir?
* Çocuğa bilgiyi tepeleme yüklemenin sonuçları neler olabilir?
* Anne babanın resme yeteneği var diye çocuğun da yeteneği olmak zorunda mı?
* Çocuğumuza Spinoza ve Rousseau okutmalı mıyız?
* Spinoza okuyan çocuk akranları arasında nasıl karşılanır?
* Çocuğun edindiği bilginin deneyimle bütünleşmesi ve bağlamdan kopuk olmaması ne anlama gelir?
* Çocuğa bilgiye ulaşma sürecinde rehberlik yapmanın katkıları nelerdir?
* Çocuğu satranca, satrançtan baleye, baleden piyanoya sürüklemek de tonaj sınırı ihlali midir?
* "Öğreten adam" rolüne bürünen çocuklara akranları nasıl davranır?
* Çocukta küstahlık ve kibir nasıl oluşur, bu nasıl "tırt özgüven"e dönüşür?
* Okul öncesi dönemde okuma yazma öğretmek bir marifet mi?
* Öğretmenler "önden gitmek"le övünmeli mi?
SPOILER
Her türlü soru, tavsiye ve şakalarınız için bize ulaşabilirsiniz: