
Seçkin Ruhlar Müzesi’nin yedinci odasına geçiyoruz.
Kapı bu kez mermerden değil;
bilgiden yapılmış.
Ama dokunduğunda taş gibi değil,
bir düşünce gibi yumuşak…
ve bir soru gibi derin.
Işık gölgelerle konuşuyor bu odada.
Kokusu, eski kitaplar ve taze sözcükler gibi.
Bir bilgenin nefesi var burada.
Bir filozofun kalp atışı.
Ve bir hekimin suskunluğu.
Adı: İbn Sînâ.
Batı’nın dediğiyle: Avicenna.
Ama biz burada onu,
hak ettiği adıyla çağıracağız:
El-Şeyhü’r-Reîs.
Felsefenin ve tıbbın sultanı.
Seven Room with Cem mars