
Şehir Defteri’nin ikinci konuğu, Musebirds'de birlikte yol yürümekten çok mutlu olduğum, hâliyle tavrıyla, işiyle gücüyle ilham verici arkadaşım Efruze Esra Alptekin.
"Aktif felsefe nasıl yapılır" sorusunun peşinden giderken, kendisini "daha iyi nasıl yaşarız" durağında bulan; oyunuyla, sözüyle, hikayesiyle yıllardır sahaların gönüllü nöbetçilerinden olan Efruze Esra, oyun sahasını, etiketleri sarsan, herkesi eşitleyen bir yer olarak tanımlıyor. Tüm yeryüzünü bir saha olarak kavrayınca, içinde bir şeye köklenme çabası ve her yeri evi bellemek, kendiliğinden geliyor. "Karşılaşmayı severim"in tesadüflere hakkını veren hâli bile, "ama buluşmayı daha çok severim" farkındalığından nasibini alıyor. Alternatif bir sivil toplum ve yeryüzü denemesine tekabül eden OÇA'da açıklığın sınırlarının, güvercin tedirginliğiyle sürekli ve yeniden belirlenişini dinlemek, sanki bizi iyileştiren bir şeye dönüşüyor. "Ama (aramıza katılanlar) anlasın, olur mu; biz buraya çok özendik" zarafetini, hepimiz için dilerken; buluşmamızı doğumgününe denk getirdiğimiz canımız Ursula, bize bulutların arasından göz kırpıyor.
Sevgili Efruze Esra'ya, gerçekçiliğin tozu arasında filizlenen çiçek misali apaydınlık sohbeti için çok teşekkür ederim. ✨
Yıllardır kitaplarıyla, sözleriyle, konuşmalarıyla yolumuza ışık tutan, değerli Ursula Le Guin'in anısına saygıyla 🌿