İşsizliğin görünmez psikolojisini, kimlik krizini, yetersizlik hissini, sistem gelmiş bizi nasıl ele geçirmiş hepsini ele alıyoruz. Kendine gelme garantili muhabbet oldu kahveni kapıp geliyorsun!
Bu bölümde işsizliğin ortasında bana gerçekten iyi gelen mini rutinimi anlattım. Ne mükemmel sabahlar, ne 5 adımlı manifestler… Sadece şu ara beni ayakta tutan, küçük ama etkili şeyler. Belki sana da ilham olur ve iyi gelir. 🧃✨
🎙️ Yeni Seri Başlıyor! : “Bir İşsizin Günlüğü” 💼✨ Bu bölümde “işsizlik” kelimesinin ağırlığını, belirsizliğin içindeki dönüşümü ve kaybolmanın aslında nasıl bir yeniden doğuş olabileceğini konuşuyorum. Belki de kendini bulmanın tek yolu, önce kaybolmaktır.
Hayat bazen iki seçenek sunar:
Ya maaş bordrosuna adını yazarsın, ya da bilinmezliğe adım atarsın ve ruhunun peşinden gidersin. Senin seçimin ne bakalım 🤔
Küçüktük… “iyi bir lise, iyi bir üniversite, işletme ya da ekonomi oku, sonra kurumsala gir, sigortan olsun” dediler. Altın bilezik dedikleri o meslekler var ya… İşte onlar: güvenli, prestijli, ama bazen ruhu sıkıştıran.
Ama kimse sormadı: “Peki sen ne istiyorsun?”
Bu bölümde, sistemin bize dayattığı “kariyer yolu” ile içsel özgürlük arasında sıkışmanın absürtlüğünü konuşuyoruz.
Çünkü herkes bize ‘kariyer yap’ dedi ama kimse ‘kendini tanı’ demedi.
Kahvemizi al, rahatla ve gel birlikte fark edelim: belki de en büyük başarı, kendimizi dinleyebilmekte saklıdır. ☕🌀