Home
Categories
EXPLORE
True Crime
Comedy
Business
Society & Culture
Sports
History
Fiction
About Us
Contact Us
Copyright
© 2024 PodJoint
00:00 / 00:00
Sign in

or

Don't have an account?
Sign up
Forgot password
https://is1-ssl.mzstatic.com/image/thumb/Podcasts211/v4/c5/e1/f4/c5e1f4ee-2c9c-5b8d-de1f-6caaf44185dc/mza_12961107761538139373.jpg/600x600bb.jpg
Akış
Kültür
25 episodes
1 day ago
Bu kanalda ilgi çekici Tarih , Felsefe ve Edebiyat alanlarında podcastler yayınlanır.
Show more...
Books
Arts
RSS
All content for Akış is the property of Kültür and is served directly from their servers with no modification, redirects, or rehosting. The podcast is not affiliated with or endorsed by Podjoint in any way.
Bu kanalda ilgi çekici Tarih , Felsefe ve Edebiyat alanlarında podcastler yayınlanır.
Show more...
Books
Arts
https://d3t3ozftmdmh3i.cloudfront.net/staging/podcast_uploaded_episode/42550330/42550330-1762617769284-ba8381a08e65a.jpg
Pascalın Kumarı ?
Akış
6 minutes 16 seconds
1 month ago
Pascalın Kumarı ?

Müzik :Vivaldi: The Four Seasons, Concerto No. 2 in G Minor, RV 315 "Summer"


Pascal’ın Kumarı…

Bir adam düşünün: matematikçi, fizikçi, dindar bir Hristiyan ve aynı zamanda insan aklının sınırlarını sorgulayan bir düşünür.

Blaise Pascal.

Bugünkü bölümde, onun “kumar” metaforuyla inancı nasıl rasyonel bir temele oturttuğunu; bu düşüncenin tarihsel bağlamını, felsefi derinliğini ve edebiyatla kurduğu bağı anlatacağım

17.yüzyıldayız. Avrupa karanlık bir yer.

İnanç ile bilim arasında sarsıntılı bir ilişki var.

Bir yanda Galileo’nun kiliseyle olan çatışması, diğer yanda Descartes’ın akıl çağrısı…

Genç yaşta büyük fiziksel acılar çekiyor, hastalıklarla boğuşuyor.

Ve sonunda maneviyata yöneliyor.

Katolikliğin mistik ve içsel bir yorumu olan Jansenizm ile tanışıyor.

Hayatının son yıllarında büyük eseri olan  (Düşünceler) üzerine çalışıyor.

İşte Pascal’ın Kumarı, bu düşünce kırıntılarından birinde yer alıyor.

Bir not defterinin kenarına yazılmış gibi, ama yüzyıllardır yankılanıyor…

Peki nedir bu kumar?

Pascal, Tanrı’nın varlığı hakkında rasyonel bir ispat sunmaktan vazgeçmiştir.

Çünkü ona göre akıl, Tanrı’yı tam olarak kavrayamaz.

Ama burada ilginç bir şey yapar:

Tanrı’nın var olup olmamasını bir bahis gibi düşünür.

Şöyle der:

“Tanrı’nın var olup olmadığı konusunda bir kumar oynamak zorundasın. Tarafsız kalamazsın. Ya inanırsın ya da inanmazsın.”

Ve şöyle devam eder.

Eğer Tanrı’ya inanırsan ve O varsa, sonsuz kazanç elde edersin: cennet.

Tanrı’ya inanırsın ama O yoksa, pek bir şey kaybetmezsin. Belki biraz dünyevi zevk?

Ama Tanrı’ya inanmazsan ve O varsa, sonsuz ceza: cehennem.

İnanmazsan ve Tanrı yoksa, hiçbir şey kazanmazsın.

O hâlde mantıklı olan, en az riskli ve en çok kazançlı olanı seçmektir: İnanmak.

Bu, olasılık kuramının bir tür etik versiyonudur.

Ama dikkat: Pascal burada sadece faydacı bir hesap yapmıyor.

Aslında, aklın sınırlı olduğu bir alanda nasıl karar vereceğimizi sorguluyor.

Bir tür varoluşsal oyun teorisi…

Yani Pascal’ın argümanı sadece Hristiyanlık için değil, tüm tanrılar için aynı anda çalışabilir mi?

Pascal bu tür itirazları büyük ölçüde sezgisel ve kalbi bir imanla aşmaya çalışır.

Ona göre:

“Kalbin kendine has nedenleri vardır. Akıl bunları hiç bir zaman anlayamaz .”

Yani karar, sadece hesap değil, duygunun ve sezginin ortak ürünüdür.

Pascal’ın kumarı, sadece bir felsefi argüman değil, aynı zamanda bir edebi sahne, bir iç çatışma monoloğu gibidir.

Sanki bir karakter, kendi ruhunda bir hesaplaşmaya girmiştir.

Bu yüzden edebiyatçılar Pascal’ın düşüncesini sıklıkla işler.

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşlerinde, inanç ve inançsızlık arasındaki o büyük gerilim, Pascal’ın kumarını andırır.

Albert Camus, Yabancıda, Pascal’ın tersine, “Tanrı yoksa ne yapmalı?” sorusunun peşindedir.

Pascal’ın kumarı bir seçim sunar;

edebiyat ise o seçimin doğurduğu yalnızlığı, umudu, pişmanlığı ve kararsızlığı anlatır.

Bugün teknoloji çağındayız.

Tanrı’ya inanç hâlâ canlı ama şekil değiştirdi.

Birçok insan artık “bir şey vardır” deyip geçiyor.

Belki bu da modern bir Pascal kumarı…

Ama bir başka bakış açısı da şudur:

Belirsizlik karşısında her insan, bir tercih yapmak zorunda kalır.

Bu tercih sadece dinî değil, aynı zamanda etik, politik, hatta kişisel olabilir.

Ne için yaşıyoruz?

Hangi değer uğruna acıya katlanıyoruz?

Ve en önemlisi: Risk alıyor muyuz?

İşte Pascal’ın sorusu bugüne de sesleniyor:

Kendin için nasıl bir kumar oynuyorsun?

Pascal’ın kumarı, inancı matematiğe indirgeyen bir oyun değil.

Aksine, hayatın sonsuzluğu karşısında kısa ömrümüzle verdiğimiz kararların dramı.

O, bir düşünürden çok, ruhunun karanlığında Tanrı’yı arayan bir şair gibi.

Akış
Bu kanalda ilgi çekici Tarih , Felsefe ve Edebiyat alanlarında podcastler yayınlanır.