
Kadınların hayatın her alanında maruz kaldığı taciz gerçeğini, gündemdeki son olaylarla birlikte konuşuyorum. Sessizlikle beslenen bu düzeni ve erkeklerin sorumluluğunu tartışıyorum. Bir yandan kendi yaşadığım iftira deneyiminden bahsederek dengeyi kurmaya çalışıyor, diğer yandan Daniel Sloss’un meşhur tiradından ilhamla “erkeklerin aktif olarak müdahale etmesi gerektiğini” vurguluyorum. Ayrıca sosyal medyada dolaşan “kadınlara her koşulda sorgusuz inanılmalı” gibi söylemleri de ele alıp, gerçek çözümün ancak adaletle mümkün olabileceğini savunuyorum.