
Beklentiler… Hepimizin içinde büyüyen, ama bir türlü olgunlaşmayı beceremeyen o küçük “iç ergen.” Hayatın, üzerine serildiğimiz bembeyaz çarşaf gibi tertemiz, kırışıksız ve kusursuz görünmesini isteriz ama hayat bize tek bir sahne değil, üç film birden izletirken, beklentiyi tamamen bırakmak yerine onu nasıl yönetebileceğimizi tartışıyoruz. Biraz mizah, biraz gerçek, bolca kendimize dönme hali…
Bu bölümde, beklentilerin nasıl büyüdüğünü, neden çoğu zaman bizi yarı yolda bıraktığını ve bembeyaz çarşaf illüzyonunun hepimizi nasıl kandırdığını konuşuyoruz. Ergenliğin “her şeyi ben bilirim” enerjisinin beklentilerde nasıl yeniden ürediğini ve bunun davranışlarımızı nasıl şekillendirdiğini de biraz açıyoruz.