
Kur’ân, hüzünle indi. O, hüzünlü ve kırık bir kalble okunmalıdır.6 Şu vahşet sahrasında, imkânları kıt, kudreti az ve acz ü fakr içinde yuvarlanan insan, hablü’l-metin, yani kopmaz bir halat olan Kur’ân-ı Kerim’e tutunursa insanlık semasına yükselecek, en mükemmel insan olma ufkuna çıkacak, şu girdaptan, dünya çölünün şu boğucu havasından ve yalnızlık vahşetinden kurtulacaktır. İşte Kur’ân insana bu hissi ve bu havayı verir. Bu sebeple, Kur’ân okurken, işte böyle bir hava içinde okunmaya çalışılmalıdır. Bu ise, onun mânâ derinliklerine inme nispetinde olur. İnsan, onun mânâ katmanlarına giremezse, hele ilâhî maksadı düşünmezse çok defa Kur’ân’ın derinliklerine açılamaz ve sinesinde Kur’ân’ın tesirini duyamaz.