
Bazen biri bir şey yapmaz…
Ve biz anlam veremediğimiz bir kırgınlık yaşarız.
Tam o anda içimizde küçük bir soru belirir:
“Ben burada neyi bekledim?”
Bu bölümde tam da bu sorunun izini sürüyoruz.
Çünkü her beklenti bugüne ait değildir.
Bazıları çocukken duyulmayan bir sesin,
karşılanmayan bir ihtiyacın,
yarım kalmış bir temasın yankısıdır.
Partnerimizden, arkadaşımızdan, sevdiklerimizden beklediğimiz şeyler
çoğu zaman o küçük halimizin hâlâ görmek istediği özenin yetişkin versiyonudur.
Bu bölümde,
hangi beklentilerin bugünkü benliğimize ait olduğunu,
hangilerinin geçmişimizin yansıması olduğunu,
nerede yorulduğumuzu,
nerede haksızlık ettiğimizi
ve nerede kendi iç sesimizi yanlış okuduğumuzu konuşacağız.
Üç gerçek hayat hikâyesiyle:
• Duygusal olarak ihmal edilen bir çocuğun yetişkinlikteki beklentileri
• “Seven insan böyle davranır” diye düşünen kadının iç monoloğu
• Partnerinden annesinin sevgisini beklediğini fark eden erkeğin öyküsü
Ve bölümün sonunda şunu ayırt etmeyi öğreneceğiz:
Bu benim yetişkin beklentim mi,
yoksa geçmişten gelen bir ses mi konuşuyor?
Kendine kulak vermeye hazırsan, başlayalım. 🌿