Bilir misin burda neler,
Neler oldu, neler neler?
Bahçemizde öten bülbül,
Misler kokan kırmızı gül.
Birbirine aşık olmuş,
Gönülleri bir hoş olmuş.
Gece gündüz öter idi,
Tek bir derdi o gül idi.
Benim canım gülüm derdi,
Gönlü olsun hep isterdi.
Böyle diye hep beklerdi,
Muradına şimdi erdi.
Ah bu gönül, sen de dayan,
Senin aşkın oldu âyân.
Her bir KESler eder beyân,
Bunu bilir cümle âlem.
Zannederler ben câhilem,
Boşuna yazmadı kalem.
Bu dünyaya geldin niye?
Yüce Hakk'ı zikretmeye.
Her nefeste "Allah" diye
Hakk'ı an dur ölesiye.
İçimizden dışımızdan
Zikredelim her dem candan
Öyle söyle ki bir içten
Ah çıksın bu söyleyişten.
Bir ah edip "Allah" diyen
Zat yanında hacca giden
Eksik kalır;oruç tutan,
Nice bin yıl namaz kılan
Siz de gayret edin dostlar
Her sayhada ne çok iş var
Gel Allah'a sen de yalvar
"Allah Allah" de de yalvar.
Hakk'ı anan Hakk'a gider
Hak O'na ünsiyet eder
Onu kessen akan kanlar
Her damlası bakın "Hak" der
Hak arayan Hakk'ı bula
Yüce Dost'a O dost ola
Yüzbinlerce muştu ola
Artık her şey girdi yola
Kul Ahmed'im sen ne dersin?
Hakk'ı anan gülü dersin.
"Hak Hak" diye gül dererken
Hakk'ın gülü oluversin.
G🌹L
Bu 🌹lerin arasında
Başka bir 🌹 var başında
Gülistanın ortasında
Bambaşka bir 🌹 var orda
Çeşit çeşit renkle açmış
Kokusunu ârşa saçmış
Demek ki 🌹 işte buymuş
Her koklayan Mecnun olmuş
İstemeyiz bir başka 🌹
Bize yeter, bu 🌹 gönül
Gece gündüz, ötsün bülbül
🌹 de 🌹 🌹, 🌹 de 🌹 🌹
Ah bu gönlüm her dem her dem
🌹 ile 🌹, olur hemdem
Neyleyim ben, lâle çiğdem
🌹 le olur insan Âdem.
Cenup bizim, şimal bizim
Her bir yönden, o yel bizim
Esip duran gönül bizim
Gülizarda o yel bizim
***Bu Âlemde Bilir misin Neler Var?***
Bilir misin bu âlemde, neler var?
Nice renkte her kokuda, güller var
Her bir gonca zikrederken “Hu” der yâr,
Kokusuyla âlemleri sarar yâr.
Bilir misin bu âlemde, neler var?
Binbir dilden, binbir lehçe diller var.
Her bir bülbül, lehcesinde öter yâr
Her zerreden Hakk’ın sesi gelir yâr,
Bilir misin bu âlemde, neler var?
Kimi güler, vuslatına erer yâr;
Kimi ağlar, ayrılıkla yanar yâr,
Her nefeste Rabb’ini hep görür yâr.
Bilir misin bu âlemde, neler var?
Ah bu gönül her varlığı sever yâr,
(Kul Ahmed'in her varlığı sever yâr)
Herdem sever, Hakk'ı için sever yâr,
Ta gönülden, hem aşk ile sever yâr.
Sevmez misin Yüce Hakk'ın kulunu,(S.A.V.)
İnsanlığa ışık tutan yolunu,
Ol Muhammed yârânını, gülünü (S.A.V.)
Herkes sever, hem aşk ile sever yâr.
Bu akşam seninle sohbet edelim,Sohbetin sonunda Hakk’a gidelim.Hakk’ın huzurunda bir cûş edelim,Biz bu cûş ile yâr, serden geçelim.Hakk’a varan zâtlar pür nûr olurlar,Hakk’ın huzurunda daim kalırlar.İşte bu hâl ile hep gün görürler,Seni, beni benden iyi bilirler.Her yer amma her yer hepten ıslansın.Çeşmimizden akan yaşlarla dolsun,Dilersin ki her dem bu böyle olsun,Kıyamete kadar bu böyle kalsın.Ahmet, ne yazarsın, herkes duyacak;Bazıları sana hep dost kalacak.Kimisi de seni düşman bilecek,O düşmanlar ise berbat olacak.
Bu gelen bahardır,
Şu gönle sen sığdır
Onunla hep doldur
Doldur çok doldur
Dostlarına da
doldur doldur.
Baharın adı var
Bilirsen tadı var
Gönlümde yadı var
Vardır hep vardır
Dostlarımın da
vardır vardır.
Bahar bize bildir
O nasıl bir güldür
O gül ile güldür
Daim hep güldür
Dostumuzu da
güldür güldür.
Gece gündüz an sen
Allah'ın seversen
Muradın dilersen
Daim hep an sen
Ol dostunu da
an sen an sen
O Bahar Ahmet'tir
Her gönle rahmettir
Vallahi bu haktır
Bunlar hep haktır
Ey dostlarımız
haktır, haktır.
https://mehmediye.blogspot.com/?m=1
Mehmet Baba Hz.nin Okuduğu Dualara burdan bakabilirsiniz...
https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1650454/salavat.html
EDEBİYAT DEFTERİ'nden okuyup dinleyiniz...
https://podcasts.apple.com/us/podcast/mehmet-baba-geldi-bize/id1493002171?i=1000698308883
APPLE den dinleyiniz...
https://open.spotify.com/episode/4KPZLUq4bewqrb2jyVNHdd?si=IykRJkfDR9mY9K_6_u77eA
SPOTİFY' den dinleyiniz...
https://open.spotify.com/show/3VUCsnvn66LKr2thevCqfU
SPOTİFY' den izleyiniz...
https://www.deezer.com/tr/episode/775727151
DEEZER' dan da dinleyebilirsiniz...
https://podcasts.musixmatch.com/podcast/mehmet-baban%C4%B1n-g%C3%BCl-bah%C3%A7esi-01h6ez46w8vh8kw6xx2bpfvqgj/episode/mehmet-baba-geldi-bize-01h6ez46w8vh8kw6xx2bpfvqj6
MUSİXMATCH' 'ten de dinleyebilirsiniz ..
Arş-ı Âlâ, yerler gökler,
Mürteza'ya. (S.A.V.) Mücteba'ya. (S.A.V.)
Azlar, çoklar, çiftler, tekler
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Dahi nebat ve hayvanat,
Hem gedalar ve saltanat
Dahi zerre, mükevvenat
Muâllâ'ya. (S.A.V.) Muâllâ'ya. (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muâllâ'ya. (S.A.V.) Muâllâ'ya. (S.A.V.)
Hem geceler, hem gündüzler,
Ay ve güneş, tüm yıldızlar,
Unutmadan dahi bizler
Muzekkâ'ya. (S.A.V.) Muzekkâ'ya. (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muzekkâ'ya. (S.A.V.) Muzekkâ'ya. (S.A.V.)
Ah bu gönlüm bu biçare
Lem yezeli güzel yâre
Elmas, yakut hem gevhere
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
mürteza= "seçilmiş, beğenilmiş, razı olunmuş olan" manasına gelir..
Mücteba = "seçkin, seçilmiş" demektir.
Nebat= Bitkiler
Geda= köle
Saltanat= hüküm süren
Zerre= en küçük parça
mukevvenāt=Yaratılmış şeylerin tamâmı, varlıklar, mahlûkat, mevcûdat.
Mualla= yüksek, yüce, değerli, kıymetli
Müzekkâ=temizlenmiş, tertemiz olmuş.
Lemyezelî= kalıcı, baki
Elmas, yakut, gevher= Tasavvufta çok değerli, değeri ölçülemeyen
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
https://mehmediye.blogspot.com/?m=1
Mehmet Baba Hz.nin Okuduğu Dualara burdan bakabilirsiniz...
https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1650454/salavat.html
EDEBİYAT DEFTERİ'nden okuyup dinleyiniz...
https://podcasts.apple.com/us/podcast/mehmet-baba-geldi-bize/id1493002171?i=1000698308883
APPLE den dinleyiniz...
https://open.spotify.com/episode/4KPZLUq4bewqrb2jyVNHdd?si=IykRJkfDR9mY9K_6_u77eA
SPOTİFY' den dinleyiniz...
https://open.spotify.com/show/3VUCsnvn66LKr2thevCqfU
SPOTİFY' den izleyiniz...
https://www.deezer.com/tr/episode/775727151
DEEZER' dan da dinleyebilirsiniz...
https://podcasts.musixmatch.com/podcast/mehmet-baban%C4%B1n-g%C3%BCl-bah%C3%A7esi-01h6ez46w8vh8kw6xx2bpfvqgj/episode/mehmet-baba-geldi-bize-01h6ez46w8vh8kw6xx2bpfvqj6
MUSİXMATCH' 'ten de dinleyebilirsiniz ..
Arş-ı Âlâ, yerler gökler,
Mürteza'ya. (S.A.V.) Mücteba'ya. (S.A.V.)
Azlar, çoklar, çiftler, tekler
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Dahi nebat ve hayvanat,
Hem gedalar ve saltanat
Dahi zerre, mükevvenat
Muâllâ'ya. (S.A.V.) Muâllâ'ya. (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muâllâ'ya. (S.A.V.) Muâllâ'ya. (S.A.V.)
Hem geceler, hem gündüzler,
Ay ve güneş, tüm yıldızlar,
Unutmadan dahi bizler
Muzekkâ'ya. (S.A.V.) Muzekkâ'ya. (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muzekkâ'ya. (S.A.V.) Muzekkâ'ya. (S.A.V.)
Ah bu gönlüm bu biçare
Lem yezeli güzel yâre
Elmas, yakut hem gevhere
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
Bağrı yanık şu gönüller
Gözü yaşlı bu garipler
Her dem her dem selâm eder
Muhammed'e, Mustafa'ya, (S.A.V.)
mürteza= "seçilmiş, beğenilmiş, razı olunmuş olan" manasına gelir..
Mücteba = "seçkin, seçilmiş" demektir.
Nebat= Bitkiler
Geda= köle
Saltanat= hüküm süren
Zerre= en küçük parça
mukevvenāt=Yaratılmış şeylerin tamâmı, varlıklar, mahlûkat, mevcûdat.
Mualla= yüksek, yüce, değerli, kıymetli
Müzekkâ=temizlenmiş, tertemiz olmuş.
Lemyezelî= kalıcı, baki
Elmas, yakut, gevher= Tasavvufta çok değerli, değeri ölçülemeyen
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
Allahümme Salli âlâ Muhammed'in ve âlâ âli Muhammed...
Dönüp te geriye, dergâhta toplanın
Baştan aşağıya, hepiniz aklanın.
Bu dergâh bu çıra, ilelebed dura
Yandıkça bu çıra, şeytanlar kudura
Her bir kesler gelsin, daim huzur bulsun
muradına ersin, hânesine dönsün.
Bu dünya bir handır, dû kapısı vardır
Gidenler gelendir, ne işlersen kârdır.
Ah bu gönlüm sen de, hazırlan giyinde
Hazır dursun önde, amelin cebinde,
Değil amma bugün, çıkar gelir yarın
Size hoş bir ölüm, o zaman bir düğün.
Çıra= Tasavvufta feyiz.
Kes= Herkes
Dû= İki
Bilir misin, bugün neler, bak neler oldu?
Bahçendeki güllerin hep renkleri soldu.
İhvanların gözleri hep yaşlarla doldu,
Bugün onlar, bu bahçede hep yetim kaldı.
Bu gülleri sulayan bir Cân Ahmed vardı;
Keser idi, biçer idi, o bahçıvandı.
Yerdiniz hep, kırdınız hep, sanki düşmandı,
Artık sizi o sulamaz, çok canı yandı.
İnsan bir kez düşünmez mi: "Sen de kim idin?"
Sulanmadan, beslenmeden nasıl yetiştin?
Çeşmenin başında kim var, hiç de sormadın;
Harıl harıl akan nuru hiç mi görmedin?
Haydi şimdi, "Allah!" diye bir inletseniz,
Yüce Hakk’ın esmâsını bir dinletseniz...
Koca âlem sizi bekler, bekletmeseniz;
Su kesildi, çarklar dönmez... Yapamazsınız.
Ah bu gönlüm, yazarsın sen, hem kimler okur?
Okuyanlar, dinleyenler, neyi ne bilir?
Yüce Hakk'ın muradını kim bile bilir?
Seven yaşar, kıymet bilen, çok ömür bulur
Sanki Yusuf (A.S.) idim, Kenan ilinde
Meczubleyin gezen, halkın dilinde
Sonra Sultan olmuş, günün birinde
Halkını selâmlar, baston elinde.
Hangi Yusuf düşmez, dipsiz kuyuya
Hepsine rast gelmiş, birer eşkıya
Oradan çıkartıp, bir kaç paraya
Hangisi satılmaz, o gün saraya.
Yusuf bir değildir, dünya'ya gelen
Hayırla yâd ettik, hayırla el'an
Hazreti Yusuf'a (A.S.), binlerle selâm
Diğer Yusuf'lara, dahi vesselâm.
Kul Ahmed'in burda, hâlin arz eder
Allah vermesin hiç, acıyla keder
Oturmuş şurada, hakk'ı seyreder
Diğer Yusuf'larla, şimdi beraber.
Yusuf'un (A.S.) duası, edildi kabul
Hakk'ın rızasıyla, sayıldı makbul
O'nun duasını, okuyan her kul
Erdi muradına, hem usul usul.
Bağlum Merkez Camii İmamı Mehmet Güçlü Hoca Okudu....
Sanki Yusuf (A.S.) idim, Kenan ilinde
Meczubleyin gezen, halkın dilinde
Sonra Sultan olmuş, günün birinde
Halkını selâmlar, baston elinde.
Hangi Yusuf düşmez, dipsiz kuyuya
Hepsine rast gelmiş, birer eşkıya
Oradan çıkartıp, bir kaç paraya
Hangisi satılmaz, o gün saraya.
Yusuf bir değildir, dünya'ya gelen
Hayırla yâd ettik, hayırla el'an
Hazreti Yusuf'a (A.S.), binlerle selâm
Diğer Yusuf'lara, dahi vesselâm.
Kul Ahmed'in burda, hâlin arz eder
Allah vermesin hiç, acıyla keder
Oturmuş şurada, hakk'ı seyreder
Diğer Yusuf'larla, şimdi beraber.
Yusuf'un (A.S.) duası, edildi kabul
Hakk'ın rızasıyla, sayıldı makbul
O'nun duasını, okuyan her kul
Erdi muradına, hem usul usul.
Şu kapıdan geçer oldun
Neler canım neler oldun.
Ayak idin, bak ne oldun.
İhvânlara sen baş oldun.
Hep nurları söndürürsün
Öz'ün nurun yandırırsın
Sana biat edenlerin
Hemen yüzün güldürürsün.
Senin nurun daim parlar
Dû âlemde durmaz akar
Bilir misin diyar diyar
Her bir yerde adın çağlar.
Soyun belli Kırımî'sin
Hasenî'sin, Hüseynî'sin
Su götürmez âlenisin
Gönüllerde gezenisin
Kul Ahmet'im yaz bunları
Öğrensinler birçokları
Okusunlar sonraları
Sabahları akşamları.
Geldi geçti günler böyle
Sabah akşam Hakk'ı söyle
Yüce Hakk'ı Hakk'tan dile
Biteviye dola dile
Dû âlem=Her iki dünya.
Bahçemizin Ortasında
********************
Bahçemizin ortasında çeşit çeşit gül var,
Güllerin içinde bir çok deste gonca gül var.
Gonca güller üstünde her dem öten bülbüller,
Bülbüllerin ağzında ne de tatlı bir dil var.
Bahçıvanın işi odur hergün deste yapar,
Destelere sabah akşam gelir mühür basar.
Deste gülü alanlar mührü orda görürler,
Mühürlerin üstünde Kırşehrî Mehmet yazar.
Güllerin kokusu var ya arşa kadar gider,
Kokuyu alan cânlar açar birer birer.
Kırmızı bir gül olur, aşkı yaymaya başlar,
Belki bir sümbül gibi sonsuz sadakat olur.
Bu olaylar yaşanırda Kul Ahmed’im yazar,
Kimine güç gelir belki kimine bir pazar.
Bazen onbin altına hemen ayakta satar,
Bazen üç beş paraya pul pahasına satar.