
Pastel tonlar, estetik kahveler, sleek bun topuzlar…
Soft Girl, Clean Girl, That Girl derken hepimiz fark etmeden aynı beklentinin içine mi çekildik?
Bu bölümde;
yumuşak görünmekle gerçekten yumuşak yaşamak arasındaki farkı,
toksik üretkenliğin hayatımıza nasıl sızdığını,
ve neden artık yeni bir estetikten çok yeni bir ritme ihtiyacımız olduğunu konuşuyoruz.
Influencer olmanın “soft” görünen ama çoğu zaman sert olan tarafına,
gece yatakta telefona bakarken üzerimize çöken o tanıdık yorgunluğa
ve Soft Life’ın aslında neye karşı bir duruş olduğuna birlikte bakıyoruz.
Bu bir trend değil.
Bir uyanış.
Soft Girl hikâyesi değil…
Soft Life devri.