
Bu bölümde, geçirgen sınırların aile, arkadaşlık ve iş ilişkilerimizde bizi nasıl yalnızlaştırabileceğini, hayır diyememenin görünmez biçimde ilişkilerimizi nasıl yıpratabileceğini, erken çocukluk döneminde başlayan psikolojik gelişimin, yetişkinlikte sınır koyabilme kapasitemizi ne kadar derinden etkilediğini ele alıyoruz.
Gerçek bir “ben” olarak özgürleşebilmek ve sevebilmek için kendi alanını korumak, ötekinin varlığını fark etmek ve ona saygı duyabilmek… Kendin ve diğerleri için “hayır” diyebilmek… Mesafe koyabilmenin iyileştirici etkisi…
Kişisel farkındalığını artırmak isteyen, sınır koymayı bir saygısızlık olarak etiketleyen zihinlere yeni bir perspektif kazandıracak 2. bölüm sizlerle.