
Bu bölüm, bastırdığımız düşünceler, kaçınmaya çalıştığımız duygular ve zihnin ironi paradoksu üzerine bir davet.
Neden “sakın düşünme” dediğimiz şeyleri daha çok düşünürüz?
Felsefi ve psikolojik bir yolculuğun ilk adımı: kendi zihnimize bakmak, oradaki pembe fili fark etmek...
Bir düşünceye tutunmadan önce, onu gerçekten düşündük mü?