Dünyanın en güçlü markalarından birinin logosu..,
Isırılmış bir elma ,
Peki bu elma neden ısırılmış ?
Newton’un bilgeliği mi?
Adem ile Havva’nın yasak meyvesi mi ?
Yoksa tüm bunlardan daha karanlık bir şey mi ?
Biraz dizi, biraz da eleştiri.
Histerik misin ? Yoksa farkında değil misin?
Güzellik ve çirkinlik, tıpkı Yin ve Yang gibi birbirini tanımlayan ve varlıklarını ancak karşıtlarıyla anlam kazanan kavramlardır. Birini diğerinden ayıran kesin bir çizgi yoktur; çünkü güzellik, bakan gözün duygusuna, kültürüne ve zamanın ruhuna göre şekillenir. Bugün kusur sayılan bir özellik, yarın benzersizliğin sembolü olabilir. Çirkinlik, güzelliğin zıddı değil, onun aynasında görünen farklı bir yüzüdür aslında. Bu yüzden gerçek estetik, mükemmellikte değil; zıtlıkların, kusurların ve uyumsuzlukların yarattığı dengededir.
Asosyal olmak mı ? Olgunlaşmak mı ?
İnsanın en karanlık anlarındaki çaresizlik hissiyle yüzleşiyoruz; ama aynı zamanda o karanlığın içinden bir adım daha atabilmenin, yaralarını anlatabilmenin ve küçük de olsa direncin nasıl filizlendiğinin öykülerini paylaşıyoruz. Eğer yaşadıkların seni boğuyorsa, yalnız olmadığını bil; bu bölüm, pes etmemen için bir davet, tartışma alanı ve bazen yalnızlığın içinde bir el uzatma çabasıdır.
Gazze’de olası bir barış süreci ışığında planlanan lüks inşaat projeleri, bölgedeki yıkımın gölgesinde umut ve tartışma arasında ince bir çizgide duruyor. Mısır liderliğinde hazırlanan “Arap Planı”, 5 yıl içinde yaklaşık 53 milyar dolar’lık bir yatırım öngörüyor; bu tutarın, yeni konut projeleri, sahil otelleri, teknoloji merkezleri, liman altyapısı ve lüks yaşam alanlarını da kapsayan büyük ölçekli yapılaşma planlarını barındırdığı belirtiliyor. 
Ancak bu projelerin uygulanabilirliği, hem yerel halkın acil barınma ihtiyaçları hem de kalıcı altyapı eksiklikleri hesaba katıldığında büyük bir sınav gibi. Enkazın temizlenmesi, alt yapı, sağlık eğitimi gibi temel hizmetlerin yeniden kurulması süreciyle lüks yapıların bir arada gitmesi, sosyal adalet açısından “öncelikler nasıl belirlenmeli?” sorusunu kaçınılmaz kılıyor. Ayrıca, bu tür hamleler savaşın yaralarını sararken, kimlik, aidiyet ve yerleşik kültürle bağ kurma açısından da bölgedeki halkın beklentileri ile çelişme riski taşıyor.
Hayatın içinden, ahlaki yozlaşmaların getirdiği hareketler bunlar…
Nerede bu iyiler ?
Sumud filosu’ndan Doğu Türkistan’a uzanır bu soru…
Bazen insanlara anlatmak istediklerimizi anlatmaktan vazgeçeriz. Zaten onlar da anlamak istemezler.